hüzünlü bir aşk hikayesi

Hüzünlü Bir Hikâye
Küçüktü, narindi, saftı, doğaldı. Dünyadaki tüm güzellikler genç kızda vardı. Herkesi kendi gibi bilir ve de öyle yaklaşırdı insan ilişkilerine. Nefret ve kinin ne demek olduğunu bilmezdi bile. Kimseye sataşmaz ama herkes ona sataşırdı ama o bunun bilincinde değildi. Belki de bilincindeydi ama kimseye belli ettirmiyordu. Kimse onun güzelliğini, saflığını, başarısını, doğallığını çekemezdi. Herkes onun gibi olmak ister, ama olamazdı. Köydeki tüm genç kızlar, plan yapardı bütün gün. Acaba genç kızın namına nasıl leke sürelim, nasıl onu hayata küstürelim, nasıl çelme takalım diye.
Ama kızın aklının ucundan bile geçmezdi, arkadaş sandığı kişilerin çelme takmak istedikleri, hayata küstürmek istediklerini. Çünkü onların kendi gibi olduğunun düşüncesindeydi genç kız. Hiç bir insan için art niyet taşımazdı. Yıkıcı değil de yapıcıydı daima. Genç kızın kendi bildiği gibi bir tane kız arkadaşı vardı. Sadece ona gider, sadece onunla paylaşırdı başkalarınla paylaşamadıklarını. Nede olsa on senedir tanıyordu bu arkadaşını. Arkadaşı her kız gibi imreniyordu genç kıza, hep onun gibi olmak istiyordu ama hiç kimse onun gibi olamıyorlardı. Sadece istemekle kalıyordu. Arkadaşı ona karşı Dost gibi gözükse bile, diğer kızlar gibi bir açığını yakalamak için peşindeydi. Genç kızın iki dudak arasından çıkacak lafa bakıyordu adeta. Her şeyini can kulağıyla dinliyor gözüküyordu ama aslında bir açığını bulmak içindi arkadaşlığı.
Gel zaman git zaman bunlar daha iyi bir arkadaşlık oluşturdular. O kadar iyi anlaşıyorlardı ki genç kız aşık olduğunu bile paylaşmıştı arkadaşı sandığı kız ile. Arkadaşı çok sevinmiş gözükse de, arkasını döndüğünde yüzüne hain bir gülüş gelmişti. Arkadaşy gibi görünen genç kız sordu soruşturdu şanslı oğlanın kim olduğunu. Genç oğlanda kız gibi saf, temiz, kimseye sataşmayan biriydi. Genç kız gibi oğlanda şimdiye kadar kimseye gönül vermemişti. Bir ilke adım atacaktı ikisi de. Genç kız ama asla söylemeyecekti oğlana olan sevgisini. İlk adımın oğlandan gelmesini beklemekteydi ama oğlan böyle bir adım atmak için çok ama çok utangaçtı.
Genç kızın arkadaşı, oğlan ile konuşacağını ve de onları birleştireceğine söz vermiş durumdaydı. İlk başta genç kız buna karşı çıkmış ama arkadaşının ısrarlarına fazla dayanamayıp kabul etmişti. Arkadaşı aslında haince bir plan içindeydi. Ama kim bilebilirdi ki bunu.
Genç kız arkadaşıyla üç ay boyunca görüşemiyordu. Nedenini de anlamakta zorluk çekiyordu. Ne yaptı da genç kızla konuşmak ve görüşmek istemiyordu? Niye her seferinde genç kızı atlatıp, zamanı olmadığını belirtiyordu? Genç kız merak içindeydi, sevdiği kişi arkadaşının dediklerine ne gibi bir yanıt verdi diye. Arkadaşını arıyor arıyor fakat yanıt alamıyordu.
Haftalar geçmiş, günler geçmiş, günler birbirini kovalar olmuş ama genç kız arkadaşından hiçbir şey duyamaz olmuştu.
İki ay sonra eve bir mektup gelir, genç kız mektubu alır ve de heyecanla mektubu açmaya çalışır. Genç kız donmuştu. Gözlerini bile kıpırdatmıyordu. Sanki genç kızın dili tutulmuştu. Ailesi artik genç kızı oradan oraya sallıyordu yoksa ayılmaya niyetli değildi.
Mektup görünümlü zarfın içinde davetiye vardı. DÜĞÜN davetiyesi. Gelin en iyi kız arkadaşı idi. Damatta ilk gönül verdiği kişi. Şoka girmişti adeta. Ne yapacağını şaşırmıştı. Genç kızın hayatındaki ilk darbeydi bu. Sahtekarlık, yalancılık, iki yüzlülük ile ilk defa karşı karşıyaydı. Bir kaç saat durulduktan sonra genç kız iki tane mektup yazmaya karar vermişti. Biri arkadaşı sandığı kıza, diğeri de gönül verdiği erkeğe.
Yazmaya başladı genç kız:
Sevgili can dostum, her şeyimi paylaştığım şahıs.
Seninle çok güzel günler geçirdik. Biliyorum senin için hiç iyi günler değildi çünkü sende diğerleri gibi benim açığımı yakalamak için arkadaşlık kurdun. Bunun farkındaydım. Ama senin gibi başarılı olup bunu belli ettirmemeye baktım. Nitekim başardım da sanırım. Şimdiye kadar yaşadığım hayat bana şunu öğretti. Mutlu olmak, zeki olmak, saf olmak, doğal olmak, başarılı olmak bu zamanda pek iyi görünümlü bir şey değil. Biliyordum senin arkadaşlığının
sadece açığımı bulmak için olduğunu, bile bile söyledim o kişiyi sevdiğimi, çünkü biliyordum ki senin gibiler hayatımda olduğu sürece ben mutlu olamayacağım. Ve nitekim mutlu olabileceğim diyara gidiyorum.
Sevgili Sevgilim
Biliyorum şaşırdın sana sevgilim dediğim için, fakat aramızda engel olmasaydı çok mutlu olacaktık ve de belki de iki sevgili olacaktık. Ama maalesef olamadık. Ama sen gene de sevgilim, aşkım, bir tanem olarak kalacaksın. İlk sevdiğim insandın sen, bunu bu mektubumda belirtmek istiyorum çünkü biliyorum ki senin hiç bir haberin yok seni sevdiğimden. Saflığımı kullanıp sevgine, aşkına mahrum bırakıldım. Seni benden alanın canı sağ olsun. Sana, beni kandıran, hayallerimi yıkan, sahtekarlıkla karşı karşıya bırakan arkadaşımla mutluluklar dilerim. Ömrünüz boyu inşallah mutlu olursun, çünkü sen buna layık bir insansın.
Genç kız saatler boyunca hem ağladı hem yazdı. Mektup sırıl sıklam olur bir şey belli olmasın diye yeni bir kağıda yeniden başlardı. Bu olay genç kızı çok değiştirmişti. O kadar değişti ki ne zaman ne yapacağı belli değildi genç kızın. Ailesi deli deli hareketlerinden korkak bir şekilde geriye çekilmiş karşıdan bakıyordu. Genç kız mektubu aldı, davetiyeyi aldı, ceketini giyip evden çıktı. Genç kızın yolu düğün salonunu boylamıştı. Gözleri gitme, ama kalbi git diyordu. Bir yandan onları öyle görmek istemiyordu ama bir yandan da böyle yaşayamayacaktı. Genç kızın adımları oldukça hızlanıyordu ve de sonunda gelin ve damadı gördü. Ağlama krizine girdi genç kız. Zorda olsa eninde sonunda müziği kapattırdı. Allah dan daha yeni girmişlerdi. Daha ilk gelin & damat dansında buyurmuşlardı. Arkadaşı genç kızı görünce kıpkırmızı olmuş ve de müziğin çalmasını istiyordu ama genç kız tekrardan durdurdu müziği. Ayrı ayrı mektupları verdi ellerine ve de sesli okumalarını istedi. İlk önce kız arkadaşının okumasını istedi. Arkadaşı okumaya başladı. Her yeni bir satırda genç kızın arkadaşına Yuuuh Yuuuh sesleri yükseliyordu. Arkadaşı artık yerin dibine girmiş ve de son satırları okuyamıyordu bile. Genç oğlan mektubu okurken sesi titremeye başlamıştı. Mektubun sonlarına doğru oğlan kendini tutamayıp ağlamaya başladı.
Genç kız bir kaç dakika daha arkadaşıyla bakıştı ve de tabanca sesiyle hayata gözlerini kapadı.